MADENİ YAĞLARIN KİRLEMESİ
🧪 Yağlayıcı Kirlenmesi Nasıl Ölçülür ve Kontrol Edilir?
Yağlayıcılar, sistemde yalnızca yağlama değil; temizleme, ısı iletimi, sızdırmazlık, aşınma önleme ve enerji iletimi gibi pek çok kritik görev üstlenir. Ancak bu görevlerin sağlıklı şekilde yerine getirilebilmesi için yağın temiz, kararlı ve katkı özelliklerini koruyor olması gerekir.
Zamanla kullanılan yağ; toz, metal parçacıkları, su, yakıt, yanma artıkları, kimyasal bozunma ürünleri gibi kirletici unsurlarla yüklenebilir. Bu da yağlayıcının performansını düşürür ve sistem arızalarına neden olur.
🔍 Yağlayıcı Kirlenmesi Nasıl Ölçülür?
Partikül Sayımı (ISO 4406 / NAS 1638)
Yağ içindeki mikroskobik katı parçacıklar sayılır ve sınıflandırılır. En yaygın yöntemdir.Su İçeriği (Karl Fischer Titrasyonu)
Yağdaki serbest veya emülsifiye su miktarını belirler. Özellikle hidrolik ve türbin yağlarında kritiktir.Viskozite Testi
Kirlenme veya oksidasyon viskoziteyi artırır. Uyum dışı değerler arıza sinyali olabilir.FTIR Spektroskopisi
Yağ içindeki oksidasyon ürünleri, katkı bozulmaları ve yakıt karışımı gibi kirleticileri analiz eder.Ferrogram Analizi
Aşınma parçacıkları mikroskobik olarak incelenir, sistemdeki mekanik aşınmalar tespit edilir.Toplam Asit Numarası (TAN) / Toplam Baz Numarası (TBN)
Yağın kimyasal bozulmasını ve katkıların tükenme seviyesini gösterir.
🔧 Kirlenme Nasıl Kontrol Edilir?
Filtrasyon sistemlerinin iyileştirilmesi
Planlı yağ analiz programları (condition monitoring)
Dış ortamdan yalıtım ve hava filtreleri kullanımı
Düzenli yağ değişimi ve örnekleme
Doğru depolama ve taşıma
OEM önerilerine uygun ürün seçimi
🚨 Kirlenme Göz Ardı Edilirse Ne Olur?
Pompa ve valf arızaları
Aşınma artışı ve düşük verim
Soğutma bozulması → sistem ısınması
Katkıların bozulması → yağ ömrünün kısalması
Plansız duruşlar ve yüksek bakım maliyetleri
Yağlayıcı kirlenmesi nasıl ölçülür ve kontrol edilir
Yağlayıcı, metal yüzeyler arasında ince bir film oluşturur ve katkı formülasyonu ile yağlamanın yanı sıra temizleme, sızdırmazlık, ısı iletimi, enerji iletimi, aşınma önleyici vb. gibi çeşitli özellikler sağlayarak sistemin sürekliliğini sağlar. Bu görevlerden birini yerine getiremezse, arıza belirtileri ortaya çıkar ve sonunda istenmeyen arıza sürelerine neden olur.
Bir sistemde kullanılan yağların yaklaşık yüzde 70’i* kirlilik nedeniyle görevlerini yerine getirememektedir. Sistem için tanımlanmayan her şey kirliliktir.
Örneğin Demir (Fe) elementi dişlilerde hammaddedir, yağda bulunmaz. Yağda bu element tespit edilirse aşınma demektir. Aynı şey nem için de geçerli. Yağda bulunmaz; tespit edilirse, bir kirlilik kaynağıdır.
Kirlilik kaynaklarını katı, sıvı, yarı katı ve gaz olarak 4 ana grupta tanımlayabiliriz:
Katı: Kirlilik (toz, kum), pas, aşınma malzemeleri, conta parçacıkları, filtre lifleri vb.
Sıvı: Su, yakıt, yağ, antifriz, proses sıvıları, yanlış eklenen yağ vb.
Yarı Katı: Gres, vernikleme, kurum, mikrobiyal büyüme, yağ katkı reaksiyonları vb.
Gaz: Oksijen, nitrojen, proses gazları, transformatör yağlarındaki yanıcı gazlar (metan, etan, etilen, asetilen), vb.
Kirlilik kontrol aşaması, yağın sahaya geldiği andan itibaren başlar, depolama koşulları ile yağın mevcut durumunun korunması ve sisteme temiz bir şekilde aktarılmasının sağlanması ile devam eder ve yağ analizi ile izlenir. İlk başta mevcut durumu korunamazsa ve uygun olmayan depolama koşullarında depolanırsa, yağ sisteminize eklemeden önce bozulmaya başlayacak ve ilgili ekipmanların ömrünün kısalmasına neden olacaktır. Sahaya yeni gelmiş bir varil petrolü düşünelim. Bu yağı herhangi bir koruma olmadan direkt güneş ışığına ve yağmura maruz bırakırsak sıcaklık farklarından dolayı yoğuşma ile nem artar ve yağın oksidasyon süreci başlar. Yüksek sıcaklıklarda namlu kapağı genişleyerek hava, toz vb. gibi çeşitli kirleticilere izin verecek ve yaşlanma süreci başlayacaktır. Bu yağ daha sonra kirli bir aletle (huni, plastik şişe vb.) sisteme aktarılırsa kirlilik seviyesi daha da artacaktır. Ayrıca ekipman kirli bir ortamda çalışıyorsa ve/veya hava filtrasyon önlemleri yetersizse, kirlilik seviyesi maksimum seviyeye ulaşacak ve yağ bozunma süreci hızlanacaktır. Sonuç olarak yetersiz yağlama nedeniyle yeterli yağ filmi oluşmayacak ve ekipmanda maliyetli arızalara neden olacaktır. Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için yağın teknik bilgi föyünde belirtilen saklama koşullarına harfiyen uyulması gerekmektedir.
Kirlilik ölçümünün izlenmesi sistemlere göre farklılık gösterir. Hidrolik ve türbin yağlarında, katı partikülleri ölçmek için “ISO 4406 Hidrolik akışkan gücü — Katı partiküllerin kontaminasyon seviyesini kodlamak için Akışkanlar Yöntemi”ni, nem tayini için ASTM D 6304 testlerini ve aşınma için ASTM D 5185 testlerini çalıştırabilirsiniz. . Motor yağlarında ASTM E 2412 testini çalıştırarak yağdaki yakıt, kurum, su, oksidasyon ve nitrasyon değerleri ile kirlilik seviyelerini izleyebilirsiniz.
Sonuç olarak kirlilik kaynaklarının yerinde bertarafını sağlayarak ekipmanınızın ömrünü uzatabilir, yağ değişim aralıklarını optimize ederek atık maliyetlerinizi azaltabilir ve en önemlisi sürdürülebilir çevre hedeflerinize ulaşabilirsiniz.